O, elbette değerli bir Kur'an'dır. Korunmuş bir kitaptadır.Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir.Âlemlerin Rabb'inden indirilmedir. (Vâkıa-77-80)

Rabbim hidayetimizi elimizden alma, bize her daim hakkı göster.

Kâbe imamı Abdurrahman es-Sudeys denen din tâciri, Suud’un yeni delikanlısını(!) “Mülhem ve Muhaddes Bir Genç” diye övünce, kim olduğunu bilmiyorum ama ilim ehli bir hatip çıkıp yiğitçe ve hakkı ilan ederek onu yerlerin dibine sokmuş.

Kardeşler, “Mülhem” ve “Muhaddes” tabirini Rasûlullah Efendimiz Hz. Ömer için kullanmıştır. Mülhem; “kendisine Allah tarafından ilham edilen” demektir. Muhaddes ise; “kendisine Allah tarafından fısıldanan” anlamındadır.
Adam bu tağutu onun makamına çıkarıyor ve sanki Allah katında çok muhterem ve değerliymiş gibi lanse ediyor.
Yani Sudeys’e göre Suud’un yeni tağutu “Mülhem” ve “Muhaddes”miş! 
Allah senin dilini kessin ey aldatıcı belam! 
Nasıl da insanları kandırıyor ve aldatıyorsun!
Yap bakalım, yarın Allah katında seni kim kurtaracak?

O hatip konuşmasının sonlarında diyor ki: 
“Din ile ticaret yapmak, bir kadının ferci ile ticaret yapmasından Allah katında daha iğrençtir.”
Ne kadar da doğru söylüyor.
Biz, yıllardır Kâbe’ye gidenlere “Bunların arkasında namaz olmaz; kılınan namazlar sahih değildir” dediğimizde, özellikle cehaletçi diye bilinen bazı arkadaşlar bizi eleştiriyor ve aşırılıkla itham ediyorlardı. Ya hu, vallahi bu adamlar dün de böyleydi, bu gün de böyleler. Diğerleri de bundan farklı değil. Mikrofon şu an onda olduğu için bu konuşuyor. Diğer imamlara da mikrofon uzatıldığında farklı söylemiyorlar. Bunu niye anlamak istemiyorsunuz?
Hem böyle olmayan bir adamı oraya imam yaparlar mı?
Allah için siz söyleyin?
Ama özür dileriz bunların “mestûru’l-hâl” olduklarını unuttuk!
Acaba mâ’lumu’l-hâl olmak için daha neler yapmaları lazım, bir söyler misiniz?
Rabbim hidayetimizi elimizden alma, bize her daim hakkı göster.


Okunma Sayısı:1597