“Rabbiniz buyurdu ki: Bana dua edin, duânıza icabet edeyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir hâlde cehenneme gireceklerdir.” (Mümin, 60)

SEN DE Mİ CAHİLİYEDE ÇOK GÜNAH İŞLEYENLERDENSİN ?

Bazen sosyal medya üzerinden sorular geliyor. O soruların sahipleri diyorlar ki: 
“Hocam, biz cahiliyemizde zina ettik; Allah ise zina edenlerin ancak kendileri gibi zina edenlerle evlenebileceklerini söylüyor. (Bkz. Nur Sûresi, 3) Bu durumda biz ne yapacağız?”
Biz de bu kardeşlerimize diyoruz ki:
“Kirlenmiş bir elbise, kaliteli temizleyicilerle temizlenip yıkandıktan sonra nasıl ki “hiç kirlenmemiş gibi” ise, günahlarından samimiyetle tevbe eden bir insan da, sanki o günahları hiç işlememiş gibidir. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:
التائب من الذنب كمن لا ذنب له 
“Günah(ın)dan tevbe eden sanki hiç günah işlememiş gibidir.” (İbn Mâce)
Dolayısıyla İslam, öncesini silip yok ettiği ve insanlar cahiliyeleriyle yargılanamayacağı için böylesi kardeşlerimizin müsterih olmaları gerekir. 
Unutmayın ki Allah “el-Ğafûr”dur. Peki, ne demektir el-Ğafûr?
1-Günahı bağışlayan, 
2- Bağışladığı günahın kötü akıbetinden insanı koruyan.
Ğafûr ismi “miğfer” kelimesi ile aynı kökten gelmektedir. Miğfer, insanı savaşta kullanılan silah darbelerinden korur. Gafûr da kulunu günahın kötü sonuçlarından korur.
Zina eden birisinin, namus yönünden tertemiz bir kişi ile evlenmesi zinanın kötü bir akıbetidir. Bu doğru; ama kul eğer Allah’a samimi bir tevbe ile yöneldiyse, o zaman Allah “el-Ğafûr” ismi ile tecelli eder ve kulunu bu kötü fiilin neticesi olan “namuslu biri ile evlenememe” cezasından muaf tutar.
Bu nedenle, cahiliyelerinde zina edip İslam olduktan sonra samimi bir tevbe ile Allah’a yönelenlerin bu cezadan muaf olduklarını bilmeleri gerekir.
Bu konuda onlara verilebilecek en iyi örnek “Sahabe”dir. Onlar, cahiliyelerinde zinanın her türlüsünü yaptıkları halde, İslam’la müşerref olduktan sonra tertemiz hanım sahabîlerle evlenme şerefini de elde ettiler.
قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَى أَنفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِن رَّحْمَةِ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعًا إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ 
“De ki: Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. ŞÜPHESİZ ALLAH, BÜTÜN GÜNAHLARI AFFEDER. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (39/Zümer, 53)

Okunma Sayısı:3587